Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ağustos, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

POST MODERN ÖLÜM

11 Ağustos iğnelerin üzerinden tahminen sekiz saat geçmiş. Yüzümü yıkıyorum, su damlaları dans ederken yaşlanmaya hevesli çizgilerimle, endişesiz ve kendimden emin sarılıyorum havlunun sadık kollarına. Kahvaltı yine bildiğin gibi; salatalık, domates, peynir ve yalnızlık. Paul arıyor, düşürdüğü bozuklukları soruyor. Dün gece sarhoştu ve tanımadığı kadınlara sarkıntılık ederken kaldırıma yığılı vermişti. Paul arıyor, çişini tutamıyor, Paul karanlığı gizleyemiyor, okuyucuları bencil, okuyucuları narsist ve üzgünüm tedavisi yok. Aynanın önünde tek vücut olmak belki de iyi gelir. Kasıklarındaki ıslaklığı hissediyorum; nefesin boynumda, göz bebeklerin kocaman, artık bu dünyada değiliz. Ölüm ve yaşam arasında bir yerlerdeyiz. Tarifi yok. Öpüşürken çıkan seslerin nota düzeninde yeri yok. Modern dünyanın, post modern kölelerinden uzakta kendi komünizmini yaşayan iki bedenin mutluluğunu nakşediyorum satırlara. Sarhoş olmayalı uzun zaman olmuş, sarhoşluğu seninle özlüyorum. Anahtarların