Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Kasım, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

NEDEN PİYANO?

1977 Kışı, aylardan şubat. Antalya fırtınalı ve korkutucu şimşek gürültüleri ile sarsıldığı bir gecenin ardından sakin, güneşli bir kış sabahına uyanıyordu. Mehmet yatağının içinde gerinerek uyandı. Annesinin mutfakta çıkardığı gürültüden rahatsızdı. Köyden göçeli daha altı ay olmamıştı. Sıdıka hanım şehir yaşamının koşullarına kafa tutan cefakâr bir Yörük kadınıydı. Bakkaldan alınan ekmeğe, sofrada süremediği tereyağına bir de geride bıraktığı komşularına hasretti. Şehirli kadınların saçları, boyalı tırnakları ona hep uzaklığı ve yalnızlığı anımsatıyordu. Belki de kocasının aklını  çekebileceklerini  düşündüğünden düşman belliyordu bu kadınları. Sıdıka kadın Güllü şalvarından, başına bağladığı işlemeli örtüden vazgeçemezdi. Ülke siyaseti o dönemlerde oldukça karışıktı. Soğuk savaşın etkisi; Sovyetler birliğinin varlığı, altmış bir anayasasının sağladığı görece özgürlük ortamı, işçi sendikalarını geliştirmiş sol muhalefeti yükseltmişti.  77 Kışında göçebe ve yoksul bir Yörük

PATİKLERİMLE BAŞ BAŞA

Karanlık bir köşede elimde arkadaşımın verdiği kalem ve defterim, avuçlarımın arasında. Karalıyorum yarım kalan hatıraların yalnız düşlerini not ederken; yine sıradan bir gün ve ben. Sahi bebek arabasında otururken ağzımdan emziğimi kapıp beni korkutan o maymun nerelerde acaba? Böyle enteresan sorular da zaten hep benim aklıma gelir. Beş ya da altı , hani o küçük parmaklarla dördü  üç diye gösterdiğimiz dönemlerde. Kreşin bir hayvanat bahçesi gezisinde, çocukluk aşkımın elinden tutup timsahlara simit atarken, onun saçlarına da bulaştırıyorum parmaklarımdaki küçük susamları. Ama o gün en çok aslanların kafesini deli gibi merak eden ben, aslanları görür görmez kafeslerine doğru çılgınca koşarken bir yandan bulutları midilliye ya da bir balığa benzetiyorum. Kafesteki dişi aslan bana bakıp şaşırıyordu buna eminim; çünkü demirlere yapışmış kükrüyordum. Dişi aslan karşılık verip bana doğru kükreyerek geldiğinde kendimi öğretmenimin bacaklarında ağlarken buluyorum. Gözyaşlarını emmeyi seven