Ülkemizin siyasi atmosferi, iki yıldır yüksek gerilim hattı seyrinden çıkabilmiş değil. Geçmişten taşınan, kirli tarihimizin ve kötü tecrübelerin sonuçlarını kapanmayan yaralar olarak karşımızda bulmaktayız. Türkiye’nin aydınlık yüzünün, karşısındaki büyük tehdit ’in ciddiyetinin farkında olmadığı ortada. Karanlık dönemlerde olduğu gibi sol siyaset yeni maceralara atılmaktan çekinmiyor. Karşımızdaki olgu cahil cesareti ile açıklanabilecek düzeyde, büyük bir vahamet taşımaktadır. Gezi sürecinden bugüne dek sokağa çıkmanın bedelini çocuklarımızda dahil olmak üzere Pek çok insanımız canıyla ödemiş durumda. 1 Mayıs yaklaşırken bayramdan ziyade savaş ortamına hazırlanan inatlarla bezeli siyasetin karşısında, tertemiz gençlerin çaresizliğini görmekten derin bir üzüntü duymaktayım. İktidarın ortamı geren açıklamalarının yanında, karşısındaki gücün seçeneksiz bir restleşmeye girmiş olması, işçi sınıfı mücadelesinin tek bir meydana haps edildiği gerçeğini örtmeyecektir. Sendikalı işçi sayısı